haydar ergülen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
haydar ergülen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ocak 2023 Salı

Ölüm Bir Skandal

 



Yıllar önce yaşamış yazarlara hayranlık beslemenin burukluğu yaşadım senelerce. Onlar hakkında daha çok şey bilmek, belki onları görmek tanımak en büyük isteklerimdendi. Bu acıyı dindirmek için zaman makinesi icat edemeyeceğime göre bende günümüzde yaşamış yazarları okuyayım onları seveyim dedim. Ama Haydar Ergülen'i bu kasıtlı düşüncem ile değil yalnızca bir tesadüf eseri okumaya başladım. İlçemdeki kütüphanede yeteri kadar kitap yok. Ama bir şekilde biri Haydar Ergülen'in kitaplarını bağışlamış. Böylece bende okumaya başladım. Bu kitabını olumsuz bir yoruma maruz kaldığım için tarafsız değerlendiremeyeceğim. Zaten insan her zaman sanata karşı taraflıdır. Kendi en derin duygularını esiridir. Ama yine de kitabın başını, bazı cümleleri çokça sevdiğimi ifade etmek isterim. Yazarı araştırdım. 5-6 sene önce bir çocuğu olmuş. Artık çocuk kitapları da yazıyormuş, 17 şiir kitabı varmış. Çok şaşırdım doğrusu. Çok yüksek geldi bu rakam bana. Ama 40 yıl olmuş yazmaya başlayalı. Sonra herkes şiir yazabilir dedi. Herkes yazmalı dedi. Atölyeler düzenliyormuş, merak ettim katılmak istedim. Aslında zamanında ünlü bir yazarın kapalı bir atölyesine kabul aldım. Sonra bir aksilikler oldu ve katılamadım. Kafamın bir yerinde bunun kaldığını fark ettim bu yazıyı yazarken. Acaba o atölyeye katılırsam ne olurdu? Yaşam benim için nasıl evrilirdi diye düşünmeye başladım. Hal böyle olunca onu bir kere daha araştırmaya karar verdim.

Kitap ölümle alakalı çokça metaforların olduğu şiirlerden oluşuyor. Şiirleri okurken aklıma Salvodor Dali'nin rüyalarından esinlendiği şiirleri geldi.

Yazarın yapılan en son röpörtajını izlemek isterseniz tık

ruhum delik deşik oluncaya kadar taşıdım şiiri çığlık oluncaya kadar taşıdım artık taşıyamıyorum bu kutsal emaneti ruhum taşıyamıyor artık bu şiiri

İnsan bir ölüye de küsebilir bir ölüme de

İnsanlar en çok birbirlerini anlamamak üzere anlaşıyorlar

23 Ekim 2022 Pazar

Zarf

 




Kitapla Tanışma Hikayem: Kuzenlerimden biri Tarık Tufan, Ali Lidar ve Haydar Ergülen'in  sıkı takipçisidir. Bana da her zaman tavsiye eder. Kütüphanede görünce hemen aldım. Açıkçası kitabın kapağı da çok hoşuma gitti. O masum çocuksu çizim, kitabın ismi mektup sever ruhuma hitap etti.

Kitanın Konusu: Kitap ilk başta Posta Kutusu dergisinin 2004 yılı kış eki olarak hazırlanmış. Daha sonra 12 şiir daha eklenerek yayına verilmiş. Mektup ve zarf  kavramlarını temel alarak insanın yüreğine dokunan şiirler barındırıyor. Kitap iki kısımdan oluşuyor. İlk kısım Zarf. Zarf kısmında daha çok kıs şiirler yer alıyor.Kitabın ikinci kısmın olan ''Mazruf' kısmında daha çok nesire yakın uzun cümlelerin olduğu serbest şiirler barındırıyor. 

Kitap İle İlgili Yorumum: İlk kısmı ise bana Ziya Osman Saba'yı çağrıştırdı. .Çocuksu bir masumlukla kurulan uyaklar yüzünden olsa gerek. Bazı yerlerde yazarın mektup yazmanın gerçek hissine ulaştığını düşündüm. Mektup yazmayı, okumayı çok seven biri olarak kitabı çok sevdim. Kitabın ikinci kısmı bana pek hitap etmedi. Çünkü nesre yakın şiirleri oldum olası sevemedim. İkinci kısım uzun upuzun cümlelerin birleşmesi ile oluşan şiirleri barındırıyordu.

Alıntılar:

Kâğıdı kıskanıyorum çoktan ayrıldı birbirinden gövdemle ruhum biri acısa duymuyor diğeri kâğıtsa ruhuna kadar gövde gövdesine kadar ruh

Kalemin efendisi sanıyorum kendimi savaş açıyorum kâğıda doldurduğum her kâğıt, oysa yeniden yazıyor yenildiğimi

Kalem, kâğıtla mektubun arasını açtığından beri ne mektuba inanıyor kâğıt ne de seviyor kalemi

Mektup yazar mıydım hiç annem olmasaydı şiiri arar mıydım bu dünyada eğer anne sıfatında çıkmasaydı karşıma görünce anladım, şiir anneymiş gerisi zarf ve bir kaç süslü söz anneler olmasaydı şiir de olmazdı mektup da

tek iyiliktir şiir hem şiir değilse nedir arkadaşlığın en güzel hâli, ve arkadaşlık değilse nedir şiirin ta kendisi?

Gelecek, bir posta kutusu sayılır romantiklerin durmadan mektup gönderdiği hayallerse mektup açacağı gibidir

Kardeşlik yazıyorsa bir zarfın üstünde adresi bellidir, Türkiye'dir halkın el yazısı güzelleştirir alınyazısını da çünkü kardeşim diye başlayan mektup ölüme değil, hayata gönderilir...