öykü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
öykü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ocak 2024 Pazartesi

Tek Odalı Ev Rukiye Yeğinol

Tek odalı ev kütüphanede rastladığım minimalist kapak tasarımı hoşuma gittiği için aldığım bir kitaptı. Kitaptan çok fazla bir beklentim yoktu. İlk öykü beni bir türlü içine almadı. Bir kaç kez okudum bıraktım. Kitap teslim mesajı gelince son kez elime aldım ve en son hikayeyi okudum. Ve çok ama çok sevdim. Derken kitabı karıştırdım 5-6 öykü daha okudum ve çok sevdim. Yazarın yazış tarzı yüzünden mi bilmiyorum ama bana nedense Italo Calvino'yu anımsattı. Bazı öyküleri bir kaç kez okudum. Sonra kitabı üzülerek iade ettim. Tarihini uzatabilirdim ama kendi kütüphaneme almak ve onu okumak istedim. Hem de bir kitabı beklemek ne hoş şey. 
Kitap on yedi ayrı öyküden oluşuyor. Hani rüya görürken kendimizi bir anda bir sahnede buluveririz. Bir anda sokaktayızdır ve yoğun duygular içindeyizdir. Bir tür zihinsel bir hezeyan sizi takip eder. Olayları anlamlandırmaya çalışırsınız. Kitap boyunca bu tür duygu durumu beni takip etti. Kötü anlamda değil tabi. Başı sonu olmadan bir hikayenin içinde buluveriyorsunuz kendinizi. Ne oldu ne bitti derken bir anda karakterle bir bağ kurmuşsunuz ve öykü bitmiş. Bilmiyorum ben gerçekten çok sevdim kitabı. Kütüphaneme ekleyince tekrar okuyup bu yazı daha da ayrıntılı yazacağım.

O zaman Gerçeği Nasıl Göreceğiz? Şeyma Ünal


 25 yaş hedeflerimden biri de çokça Türk yazar okumaktı. Şeyma Ünal'ı Youtube kanalından tanıyordum. Kendisi iki sene önce Youtube'da üretkenlik konularında oldukça güzel içerikler üretiyordu. Daha sonra İnstagram'ı daha etkin kullanmaya başladı. İki çocuğu var ve bir anne influencer. Benim ilgi alanıma hitap etmediği için takipten çıktım. Kitabını görünce eski bir arkadaşımı görmüş gibi sevindim ve merak edip aldım.  

Kitabın konusu: Kitaptaki tüm öykülerin baş kahramanı küçük kızlar. Biz küçük bir kızın o naif kırılgan ve neşe dolu penceresinden dünyaya bakıyoruz. Çocukluk anılarından yola çıkarak yazarın hayatla ilgili vardıkları kanaatleri de okuyoruz. Kimi zaman bir yaz öyküsü, kimi zaman kalbi kırılan bir kızın iç dünyasını görüyoruz.  Sakin öyküler. Sanki oradan buradan duyduğumuz hikayeler. Sanki kendi çocukluğumuzun öyküleri. Kitap yazarın ilk kitabı olması sebebiyle bazı eksikliklere sahip. Bazı cümleler çok uzundu. Bazı ayrıntılar öykünün akıcılığın bozuyordu. Ama yine okuduğuma sevindiğim bir kitap oldu. Yazarın tekrar bir kitabı çıksa alır  ve merakla okurdum.

15 Temmuz 2023 Cumartesi

Boşanmış Kadın Hüseyin Rahmi Gürpınar



Konusu:
Kitap kocasından kaynanası yüzünden ayrılan Akile'nin pişman olup eşi Mail'e mektup yazması ile başlar. Burada kaynananın nasıl biri olduğuna az çok şahit oluruz. Kaynana Akile'yi ilk başta oğluna almak için kırk takla atmış fakat sonrasında gelinine hayatı cehenneme çevirmiştir. Akile kaynanası yüzünden kocasıyla kavga eder be bir şekilde boşanırlar. 6 ay boyunca birbirleri ile görüşmezler Fakat en sonunda Hem Akile hem Mail bu duruma dayanamaz tekrar bir araya gelme planları yaparlar. Fakat bu şirret kaynanayı alt edip tekrar saadete erebilirler mi? Neyse ki Akile'nin aklına harika bir fikir gelir.

Kitap Hakkında Yorumum: Hüseyin Rahmi çok sevdiğim bir yazardır. Nüktedan ve eleştirel dili beni kendine çeker. Hem gülerek hem de düşünerek okurum kitaplarını. Pek çok kitabı yeniden basımlarla çok satmış ve kitlelerce tanınmıştır. Fakat boşanmış kadını daha önce hiç bir yeni basımda görmemiştim. Görece daha az meşhur bu kitabı hemen okumaya başladım.

Kitap oldukça keyifli bir önsözle başlıyor "Birkaç mektuptan meydana gelmiş şu hikâyeciği evlenmem den sonra doğacak kızımın kaynanası olacak hanıma armağan ediyorum." diye başladığı önsözü “bu ro manda üstünlüğü gelin hanıma kazandırdığımdan dolayı kızımın kaynanası bana gücenir, bundan doğan öcünü de kızımdan çıkar maya kalkışırsa şu hareketiyle kaynanalığını pek yersiz göstermiş, onun için de muharrire büsbütün hak kazandırmış olur.” Diye bitiriyor. Okuduğum en keyifli önsözlerdendi

Genelde Hüseyin Rahmi çok ağdalı bir dil kullanır. Nerdeyse her paragrafta ayrı bir düşünceyi alt eder. Ama burada tek bir yergi vardı. Kitabın geneli sakin geçti. Okurken bir Hüseyin Rahmi romanı okumuyormuş gibi hissetim. Belki de sürekli etrafımda bu tarz kaynana gelin çatışmasına sahip olduğum içindi. Fakat sonunda Hüseyin Rahmi kıvrak zekası ile hikayeyi öyle güzel bitirdi ki okurken hissettiğim o his kaybolup gitti. Kitap kısacık 33 sayfa hemen okunup bitiyor. Tavsiye ederim

17 Ocak 2021 Pazar

Kamburlar, Kaçaklar ve Kurbağalar

 

Bazen rüyalar  görürüz. Rüya olduğunu bildiğimiz  rüyalar. Bazende öykü  kitapları  okuruz  öykünün  içinde  olduğunu  bilen karakterlerin  kitapları. Yazara baş  kaldıran  ve kendi öyküsünü  yaşamaya  çalışan karekterlerin öyküsü.  Yazarı  durdurup lafa giren karekterler mi dersiniz yazarın  beraber nar yemek istediği  karekterler mi  dersiniz. Oldukça ilginç  bir öykü  kitabı. Filmlerde oyuncunun  kameraya bakıp  konuştuğu  sahneler vardır  bu sahneler benim pek hoşuma  kitap. Bu sebebten olsa gerek bu kitabıda  sevdim. İlk hikâyede bulunan kahraman ve incir ağacı  Slvyia Plath'i anımsattı. Çocukluk  dut ağaçları, dedeler, masallar, tombul ballı  incirler o kadar benvariydi ki acaba kitabı ben mi yazdım  diye şüphe  ettim:) Yazarın  yer yer alaylı  bazen geren bazen tatlı  tatlı  gülümseten  bazen boğucu  bir yaz günündeymiş  gibi hissettiren  bazen ilk kar şehre  düştüğünde hissettiğimiz  yumuşaklıkla içimizi  saran kalemini sevdim.
Yazar
Dergâh  yayınlarında  olan tanıtım  yazısı 
Sinem Torun, 1994’te Sakarya’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sakarya’da tamamladı. 2011’de Varlık Yayınları’nın düzenlediği Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde öykü dalında “Kuş Üzümü” adlı dosyasıyla dikkate değer ödülü aldı. Öyküleri; Varlık, Hece-Öykü, Dergâh gibi çeşitli dergilerde yayımlandı. Hâlen Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde öğrenim görmektedir

Başka  doğru  dürüst  bir bilgi  bir fotoğraf  bulamadım. Twitter'dan mesaj atayım dedim.Hesabı kapanmış. Bu yıl  içinde okuyup sevdiğim  bir yazarla iletisime geçip  duygularımı  iletme hedefim var.Hadi bakalım .
                                           
                                                                   Alıntılar 

Ağlamak istediğim halde ağlayamıyordum, en sancılısı buydu. Ve size dedim ki:
Hüzün. Aslında iki sokak altımda oturuyor.
Şimdi, gerçek hüzün tastamam bu mudur diye sorarsanız eğer... değildir, hüzün bu dahi değildir.
           
'Bir kelimeye temâşâ etmenin ne demek olduğunu hiçbir kelimeye yaklaşamadığınızda anlarsınız. Bir kelimeye yaklaşmanın ne demek olduğunu bu cümleyi anlayınca anlarsınız. Bir cümleyi anlamanın ne demek olduğunu hiç kimse sizi anlamadığında anlarsınız. Bir gün bir kelime temâşâ edebilirseniz eğer... anlarsınız. Öncesinde kaybettiklerinizi.''





16 Ocak 2021 Cumartesi

duyulur dünyanın şakası

 

   Okuma ritüellerimden biri de sevdiğim   yayın evlerinin hiç bilmediğim yazarlarından çıkan incecik öykü kitaplarını okumaktır. Kitap alışverişi yaparken listemdeki kitapları alıp üstüne de bu incecik kitaplardan alırım. Aynı sürpriz yumurta alıp içinden ne çıkacak diye heyecanlandığımız gibi acaba nasıl bir kitap diye merak ederim. Geçenlerde aldığım bir kitap 'duyulur dünyanın şakası' Feride Çetin'in yazdığı iki kitaptan birisi. Kendince minik ironiler barındırıyor. Bu kitapta ile ilgili dikkatimi en çok çeken şey kadının bir oyun olması. Televizyon dizilerinden birinde oyuncu. Tv dizilerinin bir çoğu bayağı yapımlar olduğu için burada oynayan, çeken, yazan bana bayağı gelmiştir. Bu fikir bilinçli bir şekilde düşünülmüş bir fikirden ziyade anlık verilmiş bir tepkidir. Bu kitabı okuyup yazarı okuyunca bu kanaatimin farkına vardım. Feride çetin'in birde yazdığı mini mini bir blog olduğunu görünce kanım ısındı. Kimseye zararı olmayan kendi içimde yuvarlanan bir ön yargı bulutunu böylece dağıtmış oldum.

Hikayeler kısa bazı hikayelerde paragraflar eksikmiş gibi hissettim ve olay  örgüsünü yakalayamadım. Ama en nihayetinde beklentim çantamda taşımalık açıp kısa aralarda bana eşlik etmesi olduğu için ben kitabı sevdim. Kısa ve birbirinden farklı kahramanların pek de ilgi çekici olmayan öykülerini okumak isterseniz buyurunuz.

 


Alıntılar

kitap okumayı ve Cem Karaca dinlemeyi severim.
*****
Size hem meydan okuyan hem de ilham veren birini bulun ve hayatınızı onunla geçirin.
*****
Hayatı kurban ya da kahramanlardan dinlersin. Birinin dili zehirli diğerininki bilgedir. Yolunu ona göre belleyeceksin.